- Genel Başkan Çelik, 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü münasebetiyle çeşitli açıklamalarda bulundu.
- Ülkemiz su zengini bir ülke değildir. Ülkemizde su bakımından zengin ülke algısının var olması su kaynaklarımızın israfına neden olmaktadır. Bu algı bilinçsiz ve aşırı su kullanımına sebep olmaktadır.
- Sulak alanların yok olmasından sadece sulanan alanlarımız değil, küçükbaş hayvancılığımızın ucuz yem kaynağı olan meralarımız, otlaklarımız da zarar görmektedir.
- Sulak alanların korunmasını sağlamak hepimizin görev ve sorumluluğunda olmalıdır.
- Gelecek nesillerimizi güvenceye almak için sulak alanların korunmasına hep birlikte katkı sağlamanın bilinci ile hareket etmeliyiz...
02.02.2022 – Ankara - Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü münasebetiyle çeşitli açıklamalarda bulundu.
TÜDKİYEB Genel Başkanı Çelik, açıklamasında; Dünyada bazı ülkelerin katılımı ile İran’ın Ramsar şehrinde 2 Şubat 1971 tarihinde imzalanan “Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi” ne istinaden sulak alanların korunmasının önemine dikkat çekmek amacıyla 1997 yılından bu yana her yıl 2 Şubatta “Dünya Sulak Alanlar Günü” olarak kutlandığını söyledi.
Genel Başkan Çelik açıklamasında, Ülkemizin sulak alan bakımından diğer bazı ülkelerle karşılaştırıldığında çok zengin bir ülke olmadığına işaret ederek " Sulak alanlar, korumamız ve yaşatmamız gereken ve su kaynakları, flora, fauna, besin maddesi gibi unsurları barındıran oldukça karmaşık doğal yapılar, önemli ekosistemlerdir. Sulak alanlar, birçok canlıya beslenme ve barınma yeri olmasının yanı sıra su rejimini düzenleyen tarım, hayvancılık ve balıkçılık açısından önemli, ülke ekonomisine katkı sağlayan çok zengin biyolojik çeşitliliğe sahiptirler" ifadelerini kullandı.
Çelik, Ülkemizde son yıllarda yaşanan aşırı sıcaklar ve kuraklık sonucu sulak alanların yok olmasından, sadece sulanan tarım alanları değil, küçükbaş hayvancılığın ucuz yem kaynağı olan meralar ve otlakların da zarar gördüğünü belirterek " Nitekim, ülkemizin hububat ambarı olan ve hububat üretiminde birinci sırada bulunan Konya Kapalı Havzası’nda aşırı yer altı su kullanımı nedeniyle sulak alanların yüzde 65’i yok olmuştur. Ülkemiz su zengini bir ülke değildir. Ancak ülkemizde su kaynakları bakımından zengin ülke algısının var olması su kaynaklarımızın israfına neden olmakta. Sularımız zengin bir kaynak gibi kullanılmakta, göller, akarsular hiç azalmayacak kaynaklar olarak görülmektedir. Oluşan yanlış algılar, yapılan küçük hatalar doğal zenginliğimiz olan kaynaklarımızın kurumasına, bilinçsiz ve aşırı su kullanımı su rejiminin zarar görmesine neden olmaktadır " dedi.
Genel Başkan Çelik, sulak alanların korunmasına yönelik alınacak önlemler kapsamında önerilerde bulunarak " Sulak alanların korunmasını sağlamak hepimizin görev ve sorumluluğunda olmalıdır. Kamuoyunda sulak alanlarımızla ilgili farkındalık oluşturulmalıdır. Sulak alanların korunmasında bilinçlendirmeye yönelik okullarda eğitim verilmelidir. Sulak alanlarımız çevresinde yapılaşmaya izin verilmemeli ve insan baskısı azaltılmalıdır.Tahrip edilmiş sulak alanlar rehabilite edilmelidir " dedi.
Çelik açıklamasını " Sürdürülebilir doğal kaynaklar ve yaşanabilir bir çevre gelecek nesillere bırakılabilecek en güzel mirastır.Yarınlarımızı güvenceye almak için sulak alanların korunmasına hep birlikte katkı sağlamanın bilinci ile hareket edilmesi dilek ve temennilerimle Dünya Sulak alanlar Gününü kutluyorum" dedi.