TR|EN

GENEL BAŞKAN YARDIMCIMIZ NİHAT ÇELİK; TRT HABERE CANLI YAYIN KONUĞU OLDU…

Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği Genel Başkan Yardımcısı Nihat Çelik 9 Temmuz 2015 tarihinde TRT HABER sabah kuşağında yayınlanan ve Yavuz Kılıç’ın sunduğu Özel Gündem Programının canlı yayın konuğu oldu.

 

Merkez Birliğinin kısa adı olan TÜDKİYEB’in açılımı ve misyonuna dair sorulan soruya cevap vererek konuşmasına başlayan Genel Başkan Yardımcısı Nihat Çelik, Merkez Birliğinin kuruluş çalışmalarından bahsederek; Van, Batman, İstanbul, Eskişehir, Uşak, Balıkesir ve Denizli Birlik başkanlarının 2006 yılında bir araya gelerek Merkez Birliğinin kurulduğunu, o yıl yaklaşık 10-15 İl birliği bulunduğunu, 2011 yılı itibariyle de 80 il de Birliklerin kurularak hizmetlerine devam ettiklerini söyledi. Program sunucusu Kılıç’ın hangi ilde Birlik yok sorusuna da Çelik; Bartın ilinde küçükbaş hayvan sayısının çok az olması münasebetiyle kurulmadığını ifade ederek Bartın’daki yetiştiricilerin de problemlerine çözüm aramak durumunda olduklarını söyledi.

 

Merkez Birliğinin yaklaşık 250 bini aktif, 50 bini pasif olmak üzere 300 bin işletme ve 44 milyon koyun keçi varlığına sahip büyük bir sivil toplum kuruluşu olduğuna dikkat çeken Çelik, ‘’ 300 bin işletmeyi aileleri ile birlikte düşündüğümüzde 2-2.5 milyon nüfusa tekabül eder. Dolayısıyla bu 2.5 milyon insan da işgücü ve emek kapısı olan bir sektör konumunda oluyor. Her zaman söylüyorum. Koyunculuk köylünün altın bileziğidir. Bunun yanında koyuncular 76 milyon olan nüfusumuzun sağlıklı ve dengeli beslenmesi için çok önemli emekler sarfediyorlar. Merkez Birliği olarak biz de tüketiciye kaliteli ve hijyenik anlamda sağlıklı ortamların oluşması için projeler üretiyoruz. ’’dedi.

 

Ülkemizde halen bulunan koyun keçi ırkları hakkında da bilgiler veren Çelik; bu konuda Merkez Birliğince bir kitapçık hazırlandığını ve bu kitapçıkta 37 si koyun 13 ü keçi olmak üzere 50 ırka yer verildiğini belirterek 50 ırkın da ülkemiz şartlarına uygun ırklar olduğunu, hayvan varlığının % 25 inin Doğu Anadolu, % 13 ünün ise Güneydoğu Anadolu olmak üzere ortalama % 40-45 e tekabül ettiğini ve ırk bazında da en fazla Akkaraman, Morkaraman ve Karakaş ırklarının yaygın olduğunu ifade etti.

 

Genel Başkan Yardımcısı Çelik; Küçükbaş hayvan varlığı açısından Avrupa’da birinci ve Dünya ülkeleri arasında ise onbirinci durumda olunduğuna dikkat çekerek Avrupa Birliği ile rekabet edilebilecek tek sektörün küçükbaş hayvancılık olduğunu vurguladı.

 

Halen uygulanmakta olan Halk Elinde Hayvan Islahı Ülkesel Projesinden de söz eden Çelik, projenin 61 ilimizde yürütüldüğünü ifade ederek ‘’ Bakanlığımıza bağlı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü bu misyonu yüklenmiş, paydaşı da Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birlikleri ve Üniversiteler olmuştur. En önemlisi de yetiştiricilerin de katıldığı çok paydaşlı bir projedir. Bu proje kapsamında elit sürü bazında hayvan seçimi yapılıyor.24 Üniversitemizde görev yapan proje liderleri, diğer noktada bu işin uzmanlığını yapmış 150-160 civarında proje teknik elemanı çalışıyor. Yani bu projede yaklaşık 250 kişi istihdam ediliyor. Bu projelerdeki ana konumuz hayvan ırklarının korunması ve kalitenin artırılması ve verimlerinin artırılması çalışmalarıdır.’’ şeklinde konuştu.

Çelik; Türkiye’de koyunculuğun Mehdi Eker’in tarım bakanı olarak atandığı 2005 yılından itibaren üvey evlat konumundan çıkarıldığını ve tarım ve hayvancılık anlamında ailenin bir bireyi olarak kabul edildiğini ifade ederek halk elinde hayvan ıslahı projelerini çok verimli gördüklerini ve desteklediklerini söyledi.

 

Program sunucusu Yavuz Kılıç’ın AB ile Türkiye arasındaki gelişmelerin kıyaslanması şeklindeki sorusuna da Çelik’in cevabı şöyle oldu. ‘’Merkez Birliği Yönetimi olarak zaman zaman Avrupa ülkelerine gerek teknik gerek araştırma ve inceleme ve gerekse tarım fuarları olsun bir takım ziyaretler yapıyoruz. Biz Avrupa’ya göre çok geri plandayız. Alışılagelmişin dışına pek çıkamamışız. Ancak bizim meralarımız, iklim ve coğrafya yapımız ile Avrupa’nın çok önündeyiz. Bunu kullanamıyoruz. Bizim için büyük eksiklik. Bizde bu açığı kapatmak için çalışmalar yapıyoruz. En son koç teke test istasyonları modelini hazırladık. Avrupa’da yaptığımız çalışmalardan edindiğimiz bilgi ve belgelerle bu projeyi geliştirdik. Bütün il birliklerimize gönderdik. Biz daha modern daha bilinçli daha sağlıklı üretim için çalışıyoruz’’ dedi.

 

Doksanlı yıllarda Gaziantep’ten Suudi ülkelerine küçükbaş hayvan ihracat yapıldığı ancak 2002 yılına gelindiğinde ithalatçı konumuna düşüldüğünü belirten Çelik ; ‘’AK Parti Hükümetinin başa gelmesiyle birlikte yapılan reformlar, teşvik ve hibe desteklemeleri, Birliklerin örgütlenmeleri, kurumlaşmaları ve bu çatının oluşmasıyla beraber geçen yıl bir hamle yaptık. Azerbaycan’a keçi, Türkmenistan’a koyun ihraç ettik. O alanlara da yeni yeni giriyoruz.’’ şeklinde ifadelerde bulundu.

 

Küçükbaş hayvancılık yapan yetiştiricilere de tavsiyelerde bulunan Çelik; ‘’Bu sektörden elini çekmesinler. Çok hayırlı ve bereketli bir sektördür. Gelinen noktada da görünüyor ki en kazançlı sektör haline gelecektir. Bunu da kısa sürede inşallah göreceklerdir.’’ derken koyunculuğun daha bilinçli ve daha pratik ve modern manada yapılmasına işaret etti.

 

Küçükbaş hayvan barınaklarının modernizasyonu için Merkez Birliğince iklim şartları göz önüne alınarak 100 ve 200 baş olmak üzere 6 tip ağıl projesi hazırladıklarını bildiren Çelik, hibe desteklemeler konusunda da 24 milyon anaç koyun ve keçi için toplam 480 milyon lira ve halk elinde hayvan ıslahı projesi kapsamındaki yetiştiricilere ise 50 milyon lira ödeme ile toplamda 530 milyon liralık bir destek verildiğini ifade ederek,’’ Yeterli buluyor musunuz diyecek olursanız evet ben yeterli bulmuyorum. Bu rakamın en az % 50 artırılmasını bekliyoruz’’ şeklinde konuştu.

 

20 dakika süren programın son bölümünde ise Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerini kapsayan barış sürecine değinen Çelik,  barış sürecinin başlamadan önceki süreçte güvenlik nedeniyle sınır illerinde valilerin meralara çıkışı yasakladığını, dolayısıyla meralardan yeteri kadar istifade edilemediğini ancak barış sürecinin başlamasıyla beraber şu an meralar ve yaylakların yetiştiricilere açık olduğunu kaydetti.

 

TÜDKİYEB Genel Başkan Yardımcısı Nihat Çelik; Barış sürecinin kalıcı olmasını dilediğini ismi konulmamış savaştan en çok zarar gören sektörün ise küçükbaş hayvancılık olduğunu ve barış sürecinde en az % 13 artış kaydedildiğini ifade ederek; ‘’Bu ülkenin vatandaşı olarak insanlar farklı düşüncelere sahip olabilir ama bu ülke, bu vatan hepimizin. Artık 20 yaşındaki çocukların ölmesini istemiyoruz’’ derken, bu ülkenin birlik ve beraberliğe her zaman ihtiyacı olduğunu, birlik olmadan dirlik olamayacağını söyledi. 

© 2015     |   TÜRKİYE DAMIZLIK KOYUN KEÇİ YETİŞTİRİCİLERİ MERKEZ BİRLİĞİ